BERRAK GÜLOĞLU
Berrak Güloğlu, “Doll”, Mekana Yerleştirme, Karışık Teknik (şişme bebekler, ataç, elyaf, kuş gözü), Değişen Ebatlar, 2022
“Her an cinsel olarak müsait, kişiselleştirilebilir, sessiz ve itaatkar seks bebekleri, ataerki altında kadınlığın nihai idealleştirilmesini temsil eder. Şişme bebekler, giderek daha “gerçekçi” olan AI güdümlü jinoid seks robotlarının arketipleridir ve kapitalizmin ilerlemesi ve kauçuğun icadıyla birlikte seri üretilen ilk seks bebekleridir.
Plastik, kullan-at ve simülatif bu şişme bebekleri parçalarına ayırıp farklı şekillerde tekrar birleştiren sanatçı, kadın bedeninin ataerkil/kapitalist zihniyet ve reklam kültürünün bir uzantısı olarak fragmanlarına ayrılmış, objeleştirilmiş, karikatürize edilmiş halinin görsel bir temsilini yaratmayı amaçlar. Bu temsil, kadın bedeninin daima metamorfoz halinde, birbirinin yerine geçebilir, deforme edilmiş, parçalanmış, canavarlaştırılmış, marjinalize edilmiş, fetişleştirilmiş, metalaştırılmış durumuna ve kadın bedenini merkezine alan kontrol ve disiplin politikalarına ayna tutar.”
Biyografi:
Berrak Güloğlu, 1996 yılında İstanbul’da doğdu. Koç Üniversitesi’nde iki lisans derecesini de (Sosyoloji / Medya ve Görsel Sanatlar) ikincilik derecesi ile tamamladı. New York’ta yaşadığı süreçte fine-art bir fotoğraf stüdyosunda asistanlık yaparak karanlık oda tekniklerine ve analog fotoğrafçılığa odaklandı. Multidisipliner bir yaklaşımla çalışan sanatçı fotoğraf (dijital/analog), video, yerleştirme, heykel ve hazır nesne gibi çeşitli medyumlar aracılığıyla eser üretmektedir. Sanat pratiğinin yanı sıra seçkin markalara özellikle lifestyle ve yemek fotoğrafçılığı alanlarında profesyonel destek vermektedir. Posthümanizm, siborg bedenler, oyuncak bebek/kuklalar, seks bebekleri gibi beden merkezli konular ve beden temsilleri son zamanlarda odaklandığı konular arasında yer alır. Şu anda Sabancı Üniversitesi’nde Görsel Sanatlar alanında yüksek lisans yapan sanatçı bu temalar ve kendi pratiğini temel alan tezi üzerinde çalışmaktadır.
Çeşitli kadın ve mülteci derneklerinde (Ortak Yaşam Vakfı, Bir-İz Derneği, Columbia University Center for Sustainable Development), FASS Art Gallery’de (Sabancı Üniversitesi) ve BRAWE projesi kapsamında Macaristan’da gerçekleşen Bankito Festival’da sergilenen sanatçının işleri Women in Photo gibi platformlar ve Polyester Magazine gibi yayınlar tarafından da öne çıkarılmıştır.
“Always sexually available, customizable, silent and obedient, sex dolls represent the ultimate idealization of womanhood under patriarchy. Inflatable sex dolls, in particular, are the archetypes of the increasingly “realistic” AI driven gynoid sex robots and are the first mass produced sex dolls due to the advancement of capitalism and invention of rubber.
The artist aims to disassemble and reassemble these plastic, disposable, simulative inflatable dolls as a response to the fragmentation, objectification and caricaturization of the female body by the patriarchal/capitalist mentality and visual advertising culture. Doing so, the artist creates a representation that is metamorphosing, interchangeable, deformed, fragmented and monstrous with an attempt to reveal the marginalized, fetishized, commodified, controlled and disciplined state of and the culture around the female body.”
Biography:
Berrak Güloğlu was born in 1996, Istanbul. She completed her undergraduate studies in Sociology / Media and Visual Arts departments in Koç University with the highest honors. During her stay in New York, she learned about darkroom techniques and printing while assisting a fine art film photography studio. She is a multidisciplinary artist working with a wide range of mediums such as photography (digital/film), video, installation, sculpture and readymades. Outside of her artistic practices she is a commercial, lifestyle and food photographer working with exclusive brands. Lately, she is reflecting on themes related to “body” such as posthumanism, cyborg bodies, dolls/puppets and sex dolls from a feminist/queer perspective. She is currently pursuing an MA degree in Visual Arts from Sabancı University and is writing a thesis on her practice based on previously mentioned themes.
She has exhibited in collaboration with women and refugee associations (Ortak Yaşam Vakfı, Bir-İz Derneği, Columbia University Center for Sustainable Development), FASS Art Gallery (Sabancı University) and Bankito Festival in Hungary through the BRAWE project. Her work has been featured by platforms such as Women in Photo and publications such as Polyester Magazine.